Mercan’da katledilen 17 kızıl karanfil, Sarıgazi’de düzenlenen yürüyüşün ardından Cemal Çakmak’ın mezarı başında anıldı
İSTANBUL (22-06-2014)- Saat 17 30’da Sarıgazi Bölge Hastane si önünde bir araya gelen kitle, üzerinde 17’lerin fotoğraflarının bulunduğu, “Vartinik’ten Mercan’a Bu Tarih Bizim. Devrim ve Komünizm Şehitleri Ölümsüzdür-Yeni Demokrasi Aileleri Birliği” yazılı pankart arkasında toplanarak sloganlar eşliğinde Yeni Sarıgazi Mezarlığı’na yürüdü.
Yürüyüş kortejinin önünde kızıl bayrak taşınırken, DHF, Mao Zedung ve İbrahim Kaypakkaya flamalarını taşıyan kitle, ellerinde 17 kızıl karanfilin fotoğrafları ile Cüneyt Kahraman, Kazım Çelik başta olmak üzere çok sayıda devrim şehidinin fotoğraflarını taşıdı. Coşkulu bir şekilde gerçekleştirilen yürüyüş sırasında 17’lerle, devrim şehitlerinin isimleri okunurken, “Yaşıyor” sloganları hep bir ağızdan haykırıldı.
Cemal Çakmak’ın mezarı başında anma
Yeni Sarıgazi Mezarlığı’nda yürüyüşü sonlandıran kitle, Mercan’da katledilen 17 kızıl karanfilden biri olan Cemal Çakmak’ın mezarı başında anma düzenledi. Anmada devrim şehitleri anısına yapılan saygı duruşu sırasında kavga şiirleri okunurken, atılan sloganlarla mücadelede kararlılık mesajı verildi.
Ardından basın açıklamasının okunmasına geçildi. Açıklamada savaşın karşılıklı bedeller ödeme yasası nedeniyle 2005 Haziran’ında katledilen 17’lerin yanı sıra, 2011 Haziran ayında Ozan Derman, İsmail Perktaş ve Abidin Demir’in sonsuzluğa uğurlandığı kaydedildi.
Son dönemlerde dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmelere değinen basın açıklamasında, Kuzey Kürdistan’da kalekolların yapımına karşı direnen halka yönelik saldırılar özgülünde Kürt Ulusal Hareketi ile Kürt ulusunun devrimci dinamiklerinin tasfiye edilmeye çalışıldığı belirtildi.
17’ler umutsuzluğu ve karamsarlığı parçaladı
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Emperyalistlerin ve onların yerli taşeronlarının topyekün saldırılarıyla devrimi tasfiye etmek istediği günümüz şartlarında, her zamankinden daha geçerli ve yaşamsal bir mevzi olarak, şehitlerimizin tarihsel çağrısını anlamak elzemdir! Şehitlerimizi anmak demek, sınıf savaşında MLM biliminin silahını kuşanıp cesaretle yürümekten geçerken, bu tarihsel kavgada saf tutmak ise insanlığın ertelenemez görevidir. Şehitlerimiz devrim davasına yıllarını vermiş ve büyük sınamalardan geçmiş devrimciler ve komünistlerdi. Onlara şekil veren Kaypakkayacı duruşun ideolojisi, kültür ve ruhudur. Herkesin devrimci mücadeleye sırtını çevirdiği koşullarda, yoldaşlarımız ülkedeki ve dünyadaki sınıf mücadelesine yön vererek umutsuzluğu ve karamsarlığı parçalamanın zaferiydi. Lafla gemi yürümez. Unutmayalım; kadrolar devrimci savaşın içerisinde yetişir. Eğer böyle olmasaydı, sosyalist mücadelenin olduğu her yerde, kürsülerde bol keseden atıp tutanlardan tutalım da çeşitli yetenekte edebiyatçı ve akademisyenlere kadar herkesin, iyi birer Marksist, Leninist, Maoist olması gerekirdi. Ya da onlara patent ve mevki verilmesi gerekirdi. Fakat böyle olmadığını biliyoruz. Bilgi ve çeşitli yeteneklere sahip olmanın iyi birer MLM, birer kadro ve önder olmak için asla yeterli değildir. Kavramlarla yeni dünyalar kurup-yıkanlara karşı devrimci halk kitleleri, komünistler önderliğinde muazzam kahramanca savaşımıyla somut bir dünya kurmuş ve onlara büyük tarihsel dersler vermiştir.”
‘Devrimin görevlerini halkın örgütlü gücünü yaratarak yüklenelim’
Basın açıklaması umutsuzluk ve karamsarlığa düşmeden halkın örgütlü gücünü yaratarak devrimin ertelenemez görevlerini yüklenmek için mücadele vurgusuyla bitirildi.
Açıklamanın ardından kavga şiirleri okunarak sloganlarla anma eylemi sonlandırıldı.
Yürüyüş ve anma sırasında kitle “Mercan’da bir ses 17’ler ölmez” , “Anaların öfkesi katilleri boğacak” , “Devrim şehitleri ölümsüzdür” , “Önderimiz İbrahim Kaypakkaya” sloganlarını attı.