MKP dava tutsaklarından Serkan Kaya gazetemize gönderdiği mektupta Sincan 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde yaşanan hak gasplarına dikkat çekerek mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı
HABER MERKEZİ (18-03-2014) MKP dava tutsaklarından Serkan Kaya gazetemize gönderdiği mektupta, hapishanelerde yaşanan hak gasplarına dikkat çekerek ülkedeki siyasi gelişmeler ekseninde hapishanelerde tecridin daha da derinleştirilmeye çalışıldığına vurgu yaptı. AKP iktidarının söz konusu devrimciler, ezilenler ve demokratlar olduğu zaman ‘güvenlik’ sopasına sarılarak ülkenin her yanını kameralar, karakollar ve kalekollarla donattığını belirten Kaya, özel yaşamın ‘hak ve hukuk’ söylemleri ve ‘güvenlik’ demagojileriyle askıya alındığını açıkladı. Bütün bu yaşananlardan hapishanelerin de bağımsız olmadığını belirten Kaya, 14 yıldır devam eden tecrit-tretman eksenli infaz rejiminin yeni uygulamalarla pekiştirilip derinleştirildiğini ifade etti.
‘Kamera saldırısına boyun eğmeyeceğiz’
Bulundukları hücrenin havalandırmasına yerleştirilen kamerayla tüm yaşamları ile özel alanlarının gözetim altına alınmak istendiğini açıklayan Kaya, taciz ve rencide edici davranışlara maruz bırakıldıklarını, karşı koyduklarında ise disiplin ‘cezalarının’ verildiğini belirtti. Tacizin ve ahlaksızlığın göstergelerinden olan kameraları 6 Kasım 2013’te kırmalarının ardından disiplin soruşturmalarının daha da arttığını kaydeden Kaya, haberleşme, ziyaret, havalandırma ve sohbet haklarını gasp etmede, tahliye engellemede ve infaz yakmada gerekçe olarak kullanılmak üzere verilen ‘cezalara’ yenilerinin eklendiğini anlattı. Sincan 1 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde tutulan devrimci tutsaklara, 1 Ocak 2013 ile 1 Mart 2014 tarihleri arasında verilen ‘cezalara’ hücre, ziyaret, haberleşme, sosyal ve kültürel faaliyetlerden men ‘cezaları’ verildiğini açıkladı.
Serkan Kaya Sincan 1 No’lu F Tipi’ndeki hak gasplarına dikkat çekti
Serkan Kaya, hapishanede yaşanan hak gasplarını şu ifadelerle sıraladı:
“1) Hücre hapsi: Çoğunluğu 11-15’er gün olmak üzere 4 tutsağa toplam 2060 gün.
2) Ziyaretten men: 1-2-3’er aylık süreler halinde 41 tutsağa toplam 137 ay.
3) Haberleşmeden men: 1-2-3’er aylık süreler halinde 41 tutsağa toplam 136 ay.
4) Sosyal ve kültürel faaliyetlerden men: 33 tutsağa 38 ay.
Görülmektedir ki ziyaret ve haberleşme gibi temel haklarımız gerçekte yoktur. ‘Disiplin cezası’ adı altında tüm haklarımız gasp edilmekte, hapishane içinde bir kez daha ‘cezalandırılmaktayız.’ Hepimizin hücrelerde tutulduğu göz önünde bulundurulursa verilen hücre ‘cezalarıyla’ da tecrit içinde tecride maruz bırakılmaktayız. Bu açıkça yasalara uydurulmuş işkencedir.
Bu ‘cezalarla’ da yetinilmedi. Daha önce bizleri ‘kırılan kameraların parasını sizden alacağız’ diye tehdit eden idarenin başvurusu üzerine, cumhuriyet savcılığı tarafından tüm devrimci tutsaklar hakkında bir de adli ‘ceza’ soruşturması açıldı. ‘Devlet malına zarar vermekten’ dava açılmak üzere hepimizin ifadesine başvuruldu.
Havalandırmalara kamera takılmasının ‘güvenlikle ilgisinin olmadığı’ Ankara Cumhuriyet Başsavcısı ve yardımcıları tarafından da 27 Kasım 2013 tarihinde yanımızda açıkça söylenmesine karşın, saldırılar durmadı. 15 Ocak 2014’te kameralar tekrar takıldı. Bu kez duvara değil ‘ulaşamayacağımız yere’ denilerek hücre havalandırmasına bakan ve önünde tel örgü bulunan üst koridordaki pencerenin camına ve metal çerçevesine monte edilerek yerleştirildi.
Başına nöbetçi dikilmesine, kaldığımız hücrelere baskın yapılmasına, havalandırmalarımızın kapatılmasına, disiplin ‘cezaları’ verilmesine karşın, kameralara yine ulaştık. Görüntü almalarını engelledik, kırdık kalanları da 31 Ocak günü yaktık. Bununla tacize boyun eğmeme kararlılığımızı ve ulaşamayacağımız yerin olmadığını bir kez daha gösterdik.”
Serkan Kaya mektubunda son olarak idarenin kameraları sökmek yerine kendilerine ‘cezalar’ verdiğini belirterek hapishane idaresinin tecridi daha da derinleştirmek için devam ettirdiği saldırılara boyun eğmeyeceklerini, devrimci irade ve kararlılıkla mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.