SMF: Ölümsüzlüğünün 50. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Bugün de Sönmeyen Kızıl Meşalemiz ve Kılavuzumuzdur!

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 50. yılı dolayısıyla özgürlük ve kurtuluş mücadelesinde tüm yitirdiklerimizin devrimci hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz diyen SMF, “Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçileri, ezilenleri, kadınları, gençleri ve aydınları Kaypakkaya’nın bilimsel sosyalizm güzergahında birleşmeye ve sınıf mücadelesini daha da yükseltmeye çağırıyoruz” açıklaması yaptı.

Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın 50. ölümsüzlük yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 50. yılındayız denilen açıklamada, “Enternasyonal proletaryanın kızıl sancağını coğrafyamızda göndere çeken ve proleter devrim hareketinin ideolojik, teorik, siyasal, örgütsel, kültürel ve pratik hattını programatik bir rotaya oturtarak işçi sınıfı başta olmak üzere ezilenlere kurtuluşun yolunu gösteren komünist önder İbrahim Kaypakyaya bugünde sönmeyen kızıl meşalemiz ve kılavuzumuz olmaya devam ediyor” denildi.

“Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 50. yıl dönümü vesilesiyle ve O’nun şahsında Paramaz’lardan Mustafa Suphilere oradan Mahir Çayanlara, Deniz Gezmişlere, Mazlum Doğanlara ve kesintisiz bir şekilde günümüze kadar uzanan devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşen tüm kutup yıldızlarımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada şöyle devam edildi; “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın nitelik olarak çığır açan ve tüm burjuva ideolojik paradigmaları yerle bir eden proleter devrimci kopuşunu güncelle diyalektik bağı içerisinde şu şekilde özetleyebiliriz; Kaypakkaya’nın birçok temel meseledeki tahlil ve saptamalarının 50 yıl sonra sosyal pratik tarafından doğrulanması O’nun MLM çizgisinin bilimselliğini çıplak bir şekilde bir kez daha teyit etmiştir. Ki geçte olsa coğrafyamız devrimci hareketi ve aydınlarının büyük bir çoğunluğunun bu çıplak gerçeği görerek hakkını teslim etmeleri önemli bir yerde durmaktadır.

Kaypakkaya, dokunulmaz kabul edilen tüm tabulara meydan okuyarak dokunma kudreti göstermiş, egemen olan geleneksel resmi görüş paradigmalarına ve bunların etkilerini yük olarak taşıyan dönemin devrimci hareket ve devrimci önderlerinin yanlışlarına bayrak kaldırmıştır. İşte O’nu temelde özgün ve çizgide üstün kılan da bütün bu yetenek ve çıkışlarını koşullayan ideolojik-teorik temel hattır. ‘’Büyük Proleter Kültür Devriminin Ürünüyüz” tarihsel vurgusunda saklı olan MLM kavrayışıdır. O’nu proleter devrimci çizgi ve niteliğe taşıyan temel bundan başkası değildir.

Kaypakkaya, burjuva ideolojiye bulaşık tüm çizgilerden, resmi ideoloji ve tarih anlayışından köklü koparak, MLM kılavuzluğunda proletarya ve ezilenlerin kurtuluş yolunu tayin etmiştir. O’nun komünist çizgi temsiliyeti buradan kaynak bulmaktadır. Bilimsel sosyalizm çizgisindeki netlik, proletarya iktidarı altında komünizme yürüme perspektifi, Kaypakkaya’nın tüm burjuva paradigmalara karşı meydan okuyuşunun eseridir. Bugün güncel gelişmelerle bu komünist çizginin, devrimci güçler açısından doğru kavranması son derece önemlidir.

Proletarya ve ezilenlerin özgürlük ve kurtuluş mücadelesi, teorik kuramsallaşmada diyalektik materyalist yöntemle ulaşılan sentezlerin ortaya çıkardığı devrimci yol ve yöntemlerle icra edilir. MLM evrensel ilkelerin coğrafyamızdaki karşılığı bu bilimsel metotla olanaklıdır. MLM bilimi, ideolojik ve teorik olarak burjuvazi ile uzlaşarak değil, her tarihsel somut koşula uygun geliştirdiği stratejik, taktik araçlar, siyasetler ve sınıf mücadelesinin karmaşık ve çelişkili doğasına uygun özgün siyasetler ve kapsayıcılıkla ileri taşınarak devrimci dönüşümü gerçekleştirebilir. Proleter devrimin rotası keskin ve proletaryanın devrimci çözüm projeleri nettir. Taktik siyasetler gereği bazı ara durakların olması, bu ara duraklarda güçler dengesine göre bazı reformlar için mücadele edilmesi, bilimsel sosyalizm mücadelesinde bir büküntü değil, sınıf mücadelesinin çelişkili doğası gereğidir. Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın bizlere miras bıraktığı ve bugün bizlerin O’nun diyalektik yöntemine sadık kalarak daha ileri bir düzeyde temsil etmeye çalıştığımız çizginin özü işte budur.

O’nu temsil etmek, O’nun bilimsel çizgisinin özünü kavrayarak geliştirmekten geçer

Özetle; komünist önder Kaypakkaya, Türkiye-Kuzey Kürdistan devrim hareketine proleter devrim çizgi perspektifiyle devasa bir ideolojik-teorik, siyasi-örgütsel ve kültürel bir külliyat ve miras bıraktı.

Bu bilimsel mirası layıkıyla temsil edip sahiplenmek ve sınıf mücadelesini büyüterek zafere taşımak ardılları olarak bizlerin temel sorumluluğu ve devrimci görevidir. Bu görev, sadece geleneği sahiplenmekten ibaret değil, O’nu bilimsel temelde geliştirip ilerletmekle anlam kazanır. Slogan yarışı değil, nitel adımlarla ilerletme kaygısı taşıyan bilimsel yarış esastır. Tayin edici olan gelenek ve gelenekçilik değil, devrimin ihtiyaçları ve bilimin temsil edilmesidir. Gelenek ilerletilerek geleceğe varılabilinir; yerinde duran, statik bir gelenek, bilimsel ilerlemeden yoksun olup bilimsel gelişme dinamiği taşıyamaz. Evrensel bilimimiz olan MLM, üçüncü nitel aşamaya kadar değişip ilerlediği halde, somut şartların 50 yıl boyunca değişmeyip aynı kalması tasavvur edilemez. Geleneği temsil etmenin ve onu sahiplenmenin bilimsel tutumu, onu geliştirerek ilerletmekten geçer. Bu, O’nun somut şartlar itibarıyla değişen şartlara uygun hale getirilmesi, nesnel gerçeklerle birleştirilmesi demektir.

“Kaypakkaya çizgisinin bugünde bizlere referans olan temel öğretilerinden biride hiç kuşkusuz ki tarihsel miras savunusudur”

Bugün Kaypakkaya, ne keskin slogancılıkla ve ne de dogmatik ezberlerle temsil edilebilir. O, bilimsel ideoloji ekseninde geliştirilen teorik-pratik siyasetler, devrimin görevlerini komünist çizgi ve ilkelerle yürüten mücadeleler pratiğinde temsil edilebilir. O’nu temsil etmek, O’nun bilimsel çizgisinin özünü kavrayarak geliştirmekten geçer. O’nun çizgisi, ne kimilerinin dediği gibi eskiyerek tarih olup geçerliliğini yitirmiştir, ne de kimilerinin savunduğu gibi değişim-gelişim diyalektiği dışında donarak kalmış veya dondurulmuş bir dogmadır. O’nun çizgisi, MLM evrensel ilkeler, ideoloji ve teoriye dayanan bütünlüklü özüyle günümüze ışık tutan ve bilimsel özüne uygun olarak gelişim dinamiği taşıyarak ilerlemeyi öngören aktüel bir çizgidir. Kaypakkaya çizgisinin bugünde bizlere referans olan temel öğretilerinden biride hiç kuşkusuz ki tarihsel miras savunusudur. O, ezilenlerin tarihsel mirasını geleneksel burjuva anlayışlardan arındırarak, ezilenlerin ve ezenlerin tarihi ayrışımını, MLM’nin diyalektik yasasını esas alarak özgünleştirmiş ve devrimci bir rotaya oturtmuştur. Selçuklulardan bu yana, ezilenlerin haklı isyanlarını devrimci tarihten silen, Osmanlı ve “TC” döneminde ezilen ulus, milliyet, azınlık ve inançlara uygulanan soykırım ve katliamları, “medeniyet” adımları olarak meşrulaştıran burjuva aydınlanmacı, cumhuriyetçi ve ilerlemeci kapitalist uygarlık çizgisini savunan modern revizyonist tarih anlayışı ve çizgilere karşı “Doğu Rüzgarı’nın” yükselen gücüyle, neşter vurmuştur Kaypakkaya.

“Kaypakkaya’nın devrimci çizgisi rehberimizdir”

Güncelle diyalektik bağlamı içerisinde ve yakıcılığını tüm çıplaklığıyla ortaya seren muhtevasıyla ulusal sorun kapsamında, Kürt Ulusal Sorunu ’nu tahlil etme ve UKKTH ilkesiyle sınıf bilinçli proletaryanın tutumu konusunda Kaypakkaya, bu coğrafyada en ileri komünist mevzidir. O, bayraklaştırdığı MLM’nin gücü ile bu coğrafyada Kürt ulusunun varlığını tarihsel-güncel niteliğiyle ortaya koydu. Milli zulüm kime uygulanır, “halk ve ulus” kavramı arasındaki bilimsel ayrışım, tarihte yaşanmış Kürt ulusuna karşı geliştirilen katliam ve soykırımlar bütünselliği içinde ortaya koyarak, Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Tayin Etme Hakkını, yani ayrılıp kendi devletini kurma hakkını, MLM anlayış gereği koşulsuz şartsız beyan etti. Yaşanmış tarihsel tecrübe ile de sabittir ki bu tarihi ve günümüzü aydınlatan komünist bir yaklaşımdır. Kürt ulusal sorununda Kaypakkaya’nın keskin proleter devrimci çizgisi bugünde rehberimizdir.

“Kaypakkaya’nın bilimsel sosyalizm güzergahında birleşmeye ve sınıf mücadelesini daha da yükseltmeye çağırıyoruz”

Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’nın ölümsüzlüğünün 50. Yılı dolayısıyla özgürlük ve kurtuluş mücadelesinde tüm yitirdiklerimizin devrimci hatıraları önünde bir kez daha saygıyla eğilirken, başta işçi sınıfı olmak üzere tüm emekçileri, ezilenleri, kadınları, gençleri ve aydınları Kaypakkaya’nın bilimsel sosyalizm güzergahında birleşmeye ve sınıf mücadelesini daha da yükseltmeye çağırıyoruz.”