Soma’da yaşanan ‘kaza’ değil katliamdir!

Berlin17Soma’da 300’ü aşkın madencinin katledilmesi, aralarında Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu’nun da olduğu devrimci demokratik kurumlar tarafından Berlin’de yapılan eylemle protesto edildi

BERLİN (20-05-2014)- Soma’da göçük altında kalarak hayatını kaybeden 300’ü aşkın madenci, Berlin’de düzenlenen eylemle anıldı.

Soma’yla Dayanışma Komitesi ile Türkiye Kuzey Kürdistan’daki devrimci demokratik kurumların katıldığı yürüyüşte, katliamı gerçekleştiren faşist Türk devleti protesto edildi. Yapılan eyleme Linke Milletvekili Hakan Taş ve Yeşiller Partisi Milletvekilleri destek verirken,yaptıkları konuşmalarda Soma’daki katliamın ‘kader’ olmadığını ve katliamda sadece T.C. devletinin değil emperyalist devletlerin de sorumluluğunu kaydetti.

Soma’yla Dayanışma Komitesi’nin ortak hazırladığı basın açıklamasının okunmasına geçildi.

12 yılda 14 bin işçi hayatını kaybetti

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Manisa / Soma’da ekmek parası kazanmak ve ailesini geçindirebilmek için yerin 400 metre altında kömür çıkaran madencilerin yaşadığı insanlık dramı, sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada yürekleri dağladı.

300’den fazla işçinin hayatını kaybettiği bu büyük felaket nedeniyle acımız büyük; ama sadece acımız değil öfkemiz de büyük! Çünkü bu yaşanan ne bir ‘kaza‘ ne önlenemez bir doğal felaket ne de kader değildir… Çünkü, Soma’daki bu insanlık dramı, göz göre göre işlenen ve son 12 yılda 14 bin işçinin hayatını kaybettiği iş cinayetlerinin devamıdır… Çünkü Soma’da yaşanan ve insanım diyen herkesi acıya boğan bu olay, kar hırsıyla gözü dönmüş sermayenin ve onun koruyuculuğunu yapan hükümetin adım adım hazırladığı ve yıllardır sürdürdüğü sömürü kumpasının sonucu yaşanan bir katliamdır.”

Daha fazla kar edebilmek için işçiler katledildi

Basın açıklamasında patronların ve onların hükümetinin katliamın ardından utanmadan ‘Ne yapalım, kazadır, kaderdir, takdiri ilahidir’söylemleriyle halkı aldatmaya çalıştığı belirtilerek 300’ün üzerinde işçinin hayatını kaybetmesine neden olan katliamın ardından Soma Şirketinin Avrupa’nın en modern ve güvenli işletmesi olduğu biçiminde söylemlerin dile getirildiği kaydedildi. Açıklamada kömür çıkarmak için maliyetin düşürülmesinin planlandığı belirtilerek böylece madende iş güvenliği önlemlerinin yok sayıldığı ve madencilerin aldığı ücretlerin düşük tutulduğu ifade edildi.

Soma eylemlerine yönelik polis terörü protesto edildi

Soma’da yaşanan katliamın ardından sokaklara çıkarak protesto eylemleri gerçekleştiren halk kitlelerine yönelik polis terörü protesto edilerek şöyle denildi: “AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan ise, bu taleplerin gereğini yerine getirmek ve hükümet olarak hesap vermek yerine, acılarını ve tepkilerini dile getiren vatandaşları suçluyor ve onları düşman ilan ediyor. Soma’daki facia öncesi ve sonrası üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmeyen hükümet, bu eleştiri ve tepkiler karşısında vatandaşın üzerine polis ve jandarma gönderip, insanları gazla, jopla dövecek kadar pervasız bir tutum sergiliyor. Hükümetin demokrasiye, özgürlüklere karşı tahammülsüzlüğü o boyutlara varıyor ki, Başbakan Erdoğan, Soma’da yakınlarını kaybeden acılı kalabalığın üzerine yürüyüp vatandaşlara yumruk atacak kadar gözü dönmüş bir halk düşmanlığı sergiliyor… Hak hukuk tanımayan, demokrasi ve özgürlükleri rafa kaldıran hükümet ve Erdoğan, halka karşı işlediği suçların üzerini kapatabilmek ve sermayeyle beraber işlettiği sömürü çarkının sürmesini sağlamak için bu suçlara her gün bir yenisini daha ekliyor, daha fazla şiddet kullanarak iktidarını korumaya çalışıyor.“

Halka yönelik şiddet politikalarının son bulması talep edildi

Basın açıklamasında AKP iktidarının halka yönelik izlediği şiddet ve baskı politikalarının son bulması talep edilerek halkın demokrasi ve özgürlük talebinin destekleneceği ifade edildi.

Soma’ya Dayanışma Komitesi şu bileşenlerden oluşuyor: ADHK DİDİF, GKB,ALMENDA, ATİF,AGİF,EÖC,SYKP,TKP 1920,KÜRT MECLİSİ, HÖC