Dersim (21.02.2013)-Haklarında hiçbir maddi kanıt olmaksızın ve sadece halkın ekonomik, sosyal, kültürel ve demokratik hak talepleri mücadelesinde sahip oldukları bilimsel sosyalist ideolojiyle yer aldıkları, örgütlendikleri ve halka önderlik ettikleri için tutuklanan DHF’lilerin sürgün günleri başladı.
Malatya E tipinde dün sabaha karşı beş civarında zindan kapıları açıldı belki de gideceklerini tahmin ettiler ve arkadaşlarının birçoğuyla vedalaşma zamanları yoktu apar topar alınıp götürüldüler. Bunca yapılan hukuksuzluğa yeni bir hukuksuzluk daha eklendi. Şaşırdığımız bir durum olmaza gerek. Sistem suçları belli olmayan binlerce insanı zindanlara koymuş ve suçları belli olmayan tutsaklar mahkeme gününü bekliyor daha nasıl bir oyun içinde olduklarını oyun sonun da ne olacağını düşünüyorlar. Malatya E tipinde tutuklu bulunan DHF’liler Murat Kur, Hıdır Yıldız, Deniz Kırbağ 20 Şubat günü önceden haber verilmeden bulundukları koğuşlardan alınıp şans oyunu gibi bir yer belirlenmiş ve Kastamonu İnegöl L tipi hapishanesine, Kenan Toy ise Karakoçan kapalı ceza evine sürgün gitmişlerdir. Diğer bir sürgün adresi de Elbistan hapishanesinden geldi. Tutuklu bulunan DHF’li Evrim Konak sabah beş saatlerinde koğuşa girerek götürülmeye çalışılmış götürülmesine tutsak bulunan arkadaşları izin vermeyince kısa bir arbede yaşanmış kalabalık bir şekilde koğuşa giren gardiyanlar zor kullanarak alıp götürülmüştür.
Halkın haklı davasını zindanlarda, hücrelerde başı dik tutan, onlarca yıla mahkum olan veyahut aylarca tutsak olmasına karşın daha mahkeme yüzü görmemiş tutsak DHF’lilerin sürgün günleri başladı.
AKP hükumeti eliyle, emperyalizme ekonomik ve askeri uşaklığın tırmandırıldığı; halka ve halk güçlerine karşı amansız bir terör ve baskı ortamının yaratıldığı; ülkemiz hapishanelerinin 150 binden fazla insanla doldurulduğu; işçilerin, köylülerin, kamu emekçilerinin, halk gençliğinin, yoksul emekçi semtlerin hak talepleri mücadelelerinin azgın bir zorbalıkla bastırılmaya çalışıldığı günümüz gerçeği içerisinde tutsak DHF’lilerle dayanışmak, bu haklı kavgaya omuz verelim.