Ukrayna’da Süren Vekalet Savaşı Üzerine (2) – Mazlum CEYLAN

Bütün kapitalist devletler Ukrayna’nın işgaliyle pastadan pay almak için çabalıyorlar. Ukrayna’nın bağımsızlığını savundukları ve  savaşı bitirmek istedikleri için silah ve askeri malzeme verdikleri yalanı gerçeği yansıtmıyor.  Gerçek : Ukrayna özgülünde yer altı ve yer üstü kaynaklarını ele geçirip,  Avrupa ve dünyadaki güç dengelerini kendi lehine çevirme çabasıdır.

 Savaş ikinci ayına girmiştir ve en acımasız biçimde sürüyor. ABD  ise bir taşla birden fazla kuşu vurarak, istediği gibi siyasal sonuç elde etmeyi başarmıştır.  Ukrayna’yı kışkırtarak, silahlandırarak, Rusya’yla savaşa sürükleyen ABD; Rusya’ya karşı geniş bir cephe oluşturmuştur. Avrupa Birliği’ni yanına almayı da başarmıştır.  Savaşın Avrupa topraklarında patlak vermesi sonucu, AB gündeminde olan sorun bu olmuştur.

ABD bir taşla birden fazla kuşu vuracak mıdır?

ABD ve Rusya arasında süren hegomanya savaşı bölgesel vekalet savaşlarıyla sürmekteydi. Savaş ABD tarafından Rusya‘nın zayıf karnı olan Ukrayna‘ya taşındı.  ABD; Ukrayna devletinin  NATO’ya girmesinin yolunu açarak, silah ve teknik araçlarla destekleyerek,  Rus devletinin  ekonomik gücünü zayıflatıp pazar dışına itmek istedi. ABD’nin istediği zaten buydu. Savaşın ekonomik ve askeri maliyeti sonucu  Rusya‘yı çökermekti.

Savaşın Rusya devletinin aleyhine  sonuçlanacağı ve sonucun çok ağır olacağı mümkündür.  Savaşın 33. gününe girerken, Rusya tarafından verilen bilgi; binlerce ordu mensubunun öldüğü, binlerce savaş aracının imha olduğu, ülkede bazı tüketim maddelerinin azalmakta  olduğu yönundedir. Dolaysıyla Rusya‘nın yıpranması, ABD‘ye karşı güç kayıp etmesi anlamına gelir. Bu bir.

İki; ABD emperyalizmi, Rusya‘nın işgalini kendi çıkarları için kullanarak, Rusya ile kısmi ekonomik ilişkileri yürüten devletleri tarafsızlaştırdı veya kendi cephesine çekti. Dünya halklarını  sömüren  G7 Ülkeleri Rusya‘nın yayılmacı gücüne karşı birleştiler. Rusyanın uluslar arasındaki sermayesinde kısmi bir gerileme oldu. Ancak Belarus, Ertitre, Kuzey Kore, Suriye  saflarını Rus devletinin yanında belirlemişlerdir.

Üç; 1990 sonrası Rusya ile Avrupa birliği arasında ekonomik ilişkiler gelişti. Almanya devleti kömür işletmeciliğini  adım adım ikinci plana iterek, Rusya ile doğal gaz alımında anlaştı ve yapılan aliş verişi genişletti. Hatırlanacağı gibi Almanya Başbakanı Gerhart Schöreder,  18 Eylül 2005 Almanya Federal Meclis seçimlerini kaybetmiş,  3 hafta sonra Rus Gazrom şirketinde yönetici olarak başlamıştı ve daha sonraki süreçte Rusya Rosnef denetleme kuruna seçilmişti. Almanya ve Rusya arasında ticaret hacmi sürekli büyümüştür. 2021 de ‘‘Almanya’nın Rusya’ya ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 15,4 artarak 26,6 milyar euroya yükselmiş,  Rusya’dan ithalatı yüzde 54,2 artarak yaklaşık 33,1 milyar euroya ulaşmıştır.‘‘  Toplam 59,8 milyar euro olan ticaret hacmini her iki ülke yakalamışlardır.

‘‘Rusya’nın AB ile yıllık dış ticaret hacmi 2021’de 247,8 milyar Euro olmuştur. Bunun yüzde 64’ü 158,5 milyar Euro Rusya’dan yapılan ithalat, geri kalanı 89,3 milyar Euro  ise Rusya’ya yapılan ihracattır.‘‘

Avrupa birliği ile Rusya arasında gelişen ticaret , her iki ülkenin birbirine siyasi ve politik olarak yakınlaşmasını sağlıyordu. ABD’nin Rusya‘ya karşı tutumuna Alman devleti mesafeli ve tedbirli bir  siyaset izliyordu.

Avrupa parlamentosunda bazı partilerin ABD eksenli politikanın yapılmasına karşı çıkmaları, ABD devletini rahatsız etmiştir. Avrupa birliğinin başını çeken Almanya ve Fransa, AB politikasını belirleyerek, Rusya ve ABD arasındaki sorunlarda bazen ABD emperyalizmine ters düşmüşlerdir.

Rusya’nın,  Ukrayna‘yı işgal etmesi,  AB içinde yer alan devletler çok net biçimde saflarını belirleyerek, ABD emperyalizmin yanında yer aldı.  Rusya‘ya ekonomik yaptırımlarını destekleyerek, Rusya‘ya yaptırım uyguladılar. Rus işgali, ABD ile Avrupa birliği arsındaki ekonomik ilişkileri onararak, ABD emperyalizminin istediği yerde buluştular.

Dört;  Avrupa Birliği  yeni bir güç olarak pazar dalaşında yerini alıyordu, askeri işgalleri gerçekleştirmek için  NATO dışında Avrupa Birliği’nin ordusunun kurulması tartışılmaktaydı.

Avrupa Birliği’nin NATO üzerindeki  yayılmacı gücü, ABD’nin onayı olmadan her hangi bir NATO ülkesinin hareket etmesi mümkün değildi,  NATO’nun  ABD eksenli askeri hareketleri düzenlediği bilinen gerçekti. Avrupa birliği bu durumdan rahatsızdı. Kendi denetimi altında Avrupa birliğinin ordusunun kurulması, NATO dışında hareket etmesini, belirli dönemde Rusya ile çalışabileceğini,  Avrupa birliği içinde yer alan Fransa devleti gündeme getirmekteydi.

Uzun süreden beri Avrupa devletlerin gündeminde olan Avrupa ordusunun kurulması, ABD tarafından ve NATO içinde yer alan ülkeler tarafından sıcak karşılanmıyordu. Avrupa Birliği’nin NATO dışında bir ordu kurması, NATO’nun dışında hareket etmesi, Avrupa Birliği  ile ABD arasında çelişme keskinleşecekti. NATO içinde büyük çalkantıların gelişmesinin ön adımı olacak ve işlevsiz duruma gelecekti. Avrupa Birliği’nin daha fazla Rusya‘ya yanaşacağı olasılığı vardı.

NATO içinde ABD’nin siyasal etkisinin ağırlıkta olması, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması,  İngiltere, ABD, Avustralya Hint-Pasifik bölgesinde üçlü ittifak paktı kurması, (AUKUS 15 Eylül 2021 tarihinde kuruldu ) Avustralya’nın Fransa ile yaptığı 50 milyar euro’luk denizaltı alım anlaşmasının iptal edilmesi “Fransız Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Avustralya’yla güvene dayalı bir ilişki kurduk ve bu güvene ihanet edildi. Müttefikler arasında bu yapılmaz” demeci, NATO’nun Afganistan’dan ayrılması, NATO içindeki çelişkileri artırmıştır.

2019’da NATO’nun “beyin ölümünün gerçekleştiğini”  Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron  vurgulamıştı, Avrupa ordusunun Kasım 2021’de Avrupa Stratejik Pusula çalışması tamamladığı, 2025 sonunda 5 bin kişilik operasyonel bir ordu yapılandırma çalışmasına başlayacağı AB tarafından benimsenmişti.

Üstte belirtiğimiz gelişmeler dünya sisteminde yeni dengelerin ortaya çıkması olacaktır.  Avrupa Birliği, dünyanın değişik alanlarında pazar dalaşına etkin şekilde katılacağı,  ordusunu ve  askeri üstleri bu alanlara yerleştirerek,  Avrupa birliği sermayesine bekçilik yapacaktır.  Avrupa’da NATO ve ABD’nin askeri gücünün yerine Avrupa ordusu yerleşecekti. ABD ise, siyasi  yayılmacı serüvenini, NATO’nun askeri gücünü artırmayı amaçlarken,  Avrupa  ordusunun kurulmasına karşı çıkmıştır.

Ukrayna savaşı, NATO içinde Avrupa Birliği Ordusu‘nun kurulma tartışmasını geçici olarak durdurmuş,  Avrupa Birliği, NATO’nun güçlenmesi ve ABD’nin daha fazla Avrupa‘ya yığınak yapmasını kabul etmiştir. Rusya‘yı batıdan abluka altına almak için silahlanmaya ağırlık verilmiştir.

ABD emperyalizmi uzun süreden beri Avrupa Birliği ile arasında çıkan sorunu, Ukrayna işgaliyle geçicide olsa da çözmüştür. Avrupa Birliği’ni siyasal, ekonomik ve askeri olarak Rusya‘dan kopararak yanına almayı başarmıştır.

Avrupa birliği askeri ve ekonomik olarak  ABD’nin gölgesinin dışına çıkmaya çalışırken, Rusya’nın işgali AB‘ni tekrar bu gölgeye sürekledi.

Kısacası; Bir taşla birden fazla kuşu vuran ABD emperyalizmi, uzun vadede, AB‘nin  dünyadaki farklı emperyalist bloklar içinde ABD’nin yanında yer alacağını, Nato‘nun dışına çıkmayacağını söylemek mümkün değildir. Rusya  ve Çin emperyalist güçlerinin karşısında askeri olarak güçsüz olan AB’nin bugün  sığındığı liman NATO olmuştur.