Yaşasın Enternasyonal Kadın Dayanışmamız…

Tunus’da 3. gerçekleşen Dünya Kadın Konferansına toplam 42 ülke, 93 delege ve 450 katılımcı kadınla gerçekleşti.

Dünyanın dörtbir yanından gelen kadınlarla her renkten, her dilden bayraklarımızla, pankartlarımızla 4 Eylül Pazar günü Arap baharının başladığı 14 Ocak meydanındaydık, diğer adıyla Devrim Meydanında..

Diğer gruplar gelene kadar alanda el ilanlarımızı dağıttık ve bütün grupların gelmesiyle birlikte coşkulu bir yürüyüş gerçekleşti. Bütün kadınların coşkusunu görmeye, yaşanmaya değerdi.

Binlerce kadındık..

Binlerce sınırları aşan..

Binlerce idealleri ortaklaştıran..

Binlerce özgürlük, eşitlik ve adalet hedefine yürüyen…

Öncelikle enternasyonal ruhun coşkusu yaşanmaya değerdi…

–« Jin Jiyan Azadi ! »

« Dünya Yerinden Oynar, Kadınlar Özgür Olsa »

El Pueblo Unido Jamas Sera Vensido ! (Halkların birleşik mücadelesi asla yenilmez.) »

So so Solidarité Avec les Femmes du Monde Entier »(Da- da- dayanışma bütün dünya kadınlarıyla.)

« Vive la Solidarité Internationale des Femmes »(Yaşasın Enternasyonal Kadın Dayanışması)

Fransız devrimci kadınlarının « Debout debout debout (Ayağa kalk !) »şarkısı da ayrıca anlamlıydı.. Yürüyüş bittikten sonra da tiyatro önünde Sloganlarımız devam etti…

Ardından Che Guevara (Comandante Che) şarkısı eşliğinde coşkulu bir açılış akşamı gerçekleştirdik…

5-6 Eylül de 31 atölye ile çalışmalar başladı.

5 Eylül’de biz de ADKH olarak Fransız grupla birlikte « Göçmenlik ve Küreselleşme » çalışmasını gerçekleştirdik. Özellikle Arfikalı göçmen kadınlarının anlattıkları hikayeleri, kendi ülkelerinde de bir göçmen olmaları ve göç bölgesin de yaşadıkları zolukların boyutu gösteriyor ki iç yada dış göçün sonuçları oldukça ağır yaşanıyor. Emperyalizmin küresel saldırıları arttıkça bu göçlerin daha da artarak devam edeceği ve buna karşı kadının kendi kurtuluşunun destekçisi değil öznesi olması gerektiği ve sınıfsal kurtuluşuna katılması gerektiği de anlatıldı.

Odalar da tartışılan diğer başlıklar ise ; Kadın emeğinin görünür kılınması.. Öz Savunma haktır- Kadın beyanı esastır, ispatı erkeğe aittir..Toplumsal cinsiyet eşitsizliği… Sendikalarda kadın ötgütlenmesinin zorluğu..

İşçi kadınlar.. Genç Kadınların örgütlenmesi..

Sosyalizm, kurtuluş perspektiflerimiz ve opotinizm kılıflı feminizm..

Savaş krizi, gıda krizi, işgal, göç ve ekoloji..

Tabandan köylü kadınların durumu..

Rojova kadın devrimi..gibi konular tartışıldı ve oldukça kıymetli deneyimler sunuldu.

Konferans da her gün kültür akşamları da gerçekleşti..Her kıtadan kadınların şarkıları dansları sahnede yerini aldı..Filistinli sanatçının uzun süredir Fransa’da tutsak olan devrimci George Abdallah üzerine konuşması salondakilerin « Politik Tutsaklara ÖZGÜRLÜK « sloganıyla karşılık buldu.

Bu arada ev sahipliği yapan Tunuslu emekçileri de geçmemek gerekir.

Bir öğlen yemeğinde yöresel Tunus grubunun şarkısı çok anlamlıydı.

7-10 Eylül’ de ise konferansın genel kurul çalışması devam etti.

7 Eylül de önce delegeler söz alarak ülke raporlarını sundular, ardından katılımcılar söz hakkı aldı ve ülkelerine dair konuştular. Kısa özetlersek ;

Meksika: “ şiddet aile içinde başladı biz Marks’ın teorisine inanıyoruz. Öz savunma devrimle olacak. Mao’nun dediği gibi kadınlar göğün yarısıdır. Meksika’da günde 10 kadın öldürülüyor. Yıllarca öğrenci komitesinde erkek yoldaşlarla tartıştık ve erkek yoldaşların saygısını kazandık. Emperyalizm her yerde bizi takip ediyor. Takibe karşı mücadele geliştirmeliyiz. »

Almanya: “ Almanya’da Taciz yada tecavüze uğrayanlara 24 saat içinde hastanelere gidin deniliyor. Bu tek başına bir çözüm değil.Genç kadınların çok problemi var. Tunus’da gördük 2010 da, öncün yoksa isyanlar yeterli başarıya erişmiyor. Temizlikte %70 kadınlar çalışıyor ve dünyadaki tüm temizlikçilerle çalışmak istiyoruz. »

Afrika : size Afrika kadın konferansını tanıtayım, dünya kadın konferansından ortaya çıktı Tongo’da 2010 yılında gerçekleşti. 2017’de ikincisi 2018’de 3. Afrika kadın Konferansı gerçekleşti. Almanya’dan iki kadın katıldı. Hindistan’da yapılan teorik seminere katıldık.

Güney Afrika: Apartheid sistemi hakim. Biz erkeklerle el ele mücadele etmeliyiz. Bizi biz kurtarabiliriz. Ölen kadınların mücadelesini sürdürmemiz gerek.

Kamerun : kaldığımız ülkede (Almanya) haklarımız var, ama geldiğimiz ülkede haklarımız yok. Anglofon insanları dışlanıyor, hapiste doğan çocuklar var. Neden hapiste olduğunu bilmeyenler var. Hapis değil toplama kampı. Birçok insan kaybediliyor. Anneler çocuklarıyla işe gitmek zorunda kalıyorlar. Göçmenlikte kadınlar çoğaldı. Çok tecavüz var orda. Kadın pazarı var. Ailenin parası yoksa genç kızlarını pazarda satıyorlar. Sadece yaşamak için savaşıyorlar. Bilmediğimiz savaşlar var dünyada.

Polonya : değişim için mücadele ediyorum Ocak 2021’den itibaren kürtaj yapılmıyor yasak. Bir arkadaşım var ikiz doğurdu kafası yapışıktı kadın ne yapacağını bilemediği için intihar etti. Neden başkaları bizim bedenimiz hakkında karar veriyor. Biz bugün birlikte güçlüyüz.

İsviçre : « İsviçre Haidi ülkesi. Çikolata ülkesi. Ama çok sorun var. Emeklilik gibi, çocuk sorunu gibi. Evet grevler vardı. Ama önceden kadınlar greve daha güçlü katılıyordu. Ev içi şiddette İsviçre’ de de erkekler çok ceza almıyor. Genç Kadınlara ulaşmalıyız.Perspektife ihtiyacımız var. »

Yeni Kadı Dünyası : İşçi kadınları da örgütlemeliyiz. İşçi kadroları az.

Ortadoğu : “ Ortadoğu ve Afrika’da 40’a yakın örgüt var. Yüzlerce kadın bu oluşum içinde. Kadın Komisyonu uluslararası komisyona ulaşmış düzeyde.

İspanya : » Pandemi sürecinde biz Kadınlar hayatı idame ettirdik. Biz temizlikçi kadınlar güçlüyüz. Biz tabandan kadınlar olarak örgütlenmeliyiz. »

Eritre : kadınlar erkekler gibi savaşa gittiler. Kadın sünneti ve çocuk evliliğinde başarılar elde ettik. Sünnet gizlice yapılıyor. Pratik yeraltına geçti. kadınlar doktora gidemedi ve öldü. Özgürlük diyoruz.

Gaban (Afrik) : sorunlar aynı, Tunus Afrika’dır. Artık siz buradasınız kendimizi güvende hissediyoruz. Bir su nehir gördüğünüzde orada bir hareketlilik yoksa, durgunsa içinde ne olduğunu bilemezsiniz. Afrika’yı ön plana almalısınız.

Tunus : Karl Marks’ın sözü gibi bir ülkenin durumunu merak ediyorsanız kadınların durumuna bakmalısınız. Kadınlar vücutlarına, güzelliklerine göre seçiliyorlar, yeteneklerine göre değil. Aile içinde baba tarafından çok şiddet var, kararlara kadınlar dahil edilmiyor. Tunus’da da silahlara karşı mücadele ediyoruz. Komünist Partisi kadınları desteklemeye çalışıyor..

Peru : Uzak olan ve çok çeken bir ülkeden geliyorum. Sorun erkeklerden kaynaklanmıyor, sistemi değiştirmemiz gerekiyor.

Zimbabve : Bazı kız çocukları anneleri tarafından pazara bırakılıyorlar. Çünkü çok çocukları var ve bakamıyorlar. Bizi destekleyecek kadınlara ihtiyacımız var.

Etopya : Tecavüz olayları çok oluyor. Çocuklar çok ölüyor. Bunu konuşmak zor ama, konuşmak zorundayım. Etnik bir mücadele var. Kadın katliamları var. Savaşta kadınlar daha çok sorun yaşıyor. Savaşın bitmesi için çağrıyı desteklersek iyi olur.

Filistin : Filistinli kadınlar sömürgecilik yaşıyorlar emperyalizme karşı mücadele etmek istiyorsanız Filistin’e bakınız, bütün sömürgeciler Filistin’e giriyor, ama ben kendi ülkeme gidemiyorum. Yoksulluk kadındır.

Batı Sahra : Örgütçülere teşekkür ediyorum. Batı Sahra İspanya tarafından sömürülüyor. Ulusal eylem planı oluşturmalıyız. Bir kız vardı 7 yaşında şarkı söyle dediler devrimci şarkı söyledi ve kızı dövdüler. Tabii ki umudumuz var. Ben de bu işkenceye karşı savaşmak istiyorum.

Afganistan : Miran’ın sözü : Afgan kadınlar aslan gibiler, bir eyleme geçtilermi kimse onlara engel olamaz. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını istiyoruz. Afgan ve İranda kadınları kapatıyorlar buna karşı mücadele ediyoruz.

Leyla Ezidi : Bizim orda kadınlar 2014 yılında bir katliam yaşadı. Devlete erkeklere hiç güvenimiz kalmadı. Devletlere, hükümetlere karşı baskı oluşturun. Biz sadece kadınlara güveniyoruz.

Koordinatörler küçük bir bilgilendirme de yaptılar kurul sonunda : Konferansın en yaşlısı 74 yaşında İranlı bir kadın, en genci 21 yaşın da Almanya’dan ortalama yaş 35 şeklinde gözlemlendi.

Konferansın son gününde bazı değişimler ve eklemekerle birlikte sonuç bildirgesi onaylandı. Kadın kurumlarının önergeleri asıldı ve delegelerin imzası toplandı. Bizim önergemizde delege çoğunluğu tarafından imzalanarak kabul edildi.

Bizler açısından da konferansın kendisi bir paylaşım alanıydı..Sorunlarımızı, yaşadıklarımızı, çözüm alternatiflerimizi paylaşmanın alanıydı. Her çalışma atölyesinde bizlerin hikayesi dile geldi. Deneyimlerimizi, kimi yerde de acılarımızı, sevinçlerimizi ve birarada olmanın mutluluğunu da paylaştık.

Ve yine gördük ki « Kadınlar Birlikte Güçlüyüz « sözü yaşamı omuzlayan ama kendi yaşamında söz sahibi olamayan kadınlar için can alıcı bir yerde duruyor. Tam da bu noktada yine diyoruz ki en çok kadınların Enternasyonal çalışmaya, enternasyonal mücadeleye ihtiyacı var. Ve en çok kadınlar hakediyor Enternasyonal ruhu Enternasyonal coşkuyu…

Selam olsun Tunus’da Dünya Kadınlarını buluşturan UMUDA !!!

Avrupa Demokratik Kadın Hareketi