GERİCİ- FAŞİST ÇETELERİN YENEMEDİĞİ ROJAVA DİRENİŞİNİ DUVARLAR MI YENECEK?
ADHK (10.11.2013) Faşist Türk devleti, bir zamanlar devrimcilere, komünistlere, sosyalistlere karşı anti-propaganda aracı olarak kullandığı Berlin Duvarı örneğini; kendisi Kürdistan’da inşa etmeye başladı. Neden? Çünkü, Kürdistan’ın çeşitli parçalarında gelişen özgürlük mücadelesinin birleşerek hem TC devletini ve hem de bölgedeki diğer egemen ulus devletlerini boşa çıkaracağını ve kendi kendisini yönetmeye başlayacağından korktuğu için. Kürt halkını parçalara bölerek ve böylece güçlerini zayıflatarak teslim almak; örgütlü ve direnişçi güçlerini etkisiz hale getirmek ve tasfiye etmek için. Bölgede kurmak istediği egemenliği ve ABD jandarmalığının önündeki engelleri ortadan kaldırmak ya da etkisiz hale getirmek için. Kürt ulusal hareketinin yürüttüğü 30 yıllık özgürlük mücadelesinde hem önemli bir lojistik destek ve hem de bizzat savaşın içinde yeralan ve TC devletinin Suriye’yi işgal planının gerçekleşmesinde fiili bir engel olan Batı Kürdistan halkından intikam almayı amaçlıyor. Bir yandan bir süredir, „barış süreci“ adı altında Kürt halkına karşı yürüttüğü Osmanlı oyunlarıyla donanmış kirli politikasını sürdürürken; diğer yandan da Kürt ulusal direnişinin önemli desteklerini kırmaya çalışarak, direnişi tasfiyeyi amaçlamaktadır. Bu, aynı zamanda „barış süreci“nin bir aldatmaca olduğunu göstermektedir.
Faşist Türk devleti ve onun hükümeti, Suriye’deki gerici-faşist Esad yönetimini devirip yerine kendisinin ve efendileri ABD ve Avrupa emperyalistlerinin desteklediği bir grubu yönetime getirmek için; kendilerinin bizzat terörist dedikleri El-Qaida, El-Nusra ve Şam İslam Devleti gibi gerici-ırkçı örgütleri devreye soktular ve bunlar aracılığıyla katliamlar düzenlediler.
Suriye’deki savaş koşullarını kendi özgürlüğünü kazanmada bir fırsat olarak değerlendiren Kürt halkı, kendi gücüne dayanarak bağımsız bir mücadele geliştirdi. Ve kendi kendisini yönettiği özerk alanlar oluşturmaya başladı. İşte Türk devleti ve onun AKP hükümeti buna tahammül edemezdi. Eli kanlı çeteleri Kürtlerin üzerine sürdü. Her türlü desteği sunarak Rojava’daki Kürt ulusal mücadelesini boğmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor. Ama onlar, bir halkın kendi toprakları ve ulusal değerleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağını ve işgalci güçlerin sonunun hüsran olduğunu, zengin tarihi deneyimlere rağmen öğrenememişler. Tarihten öğrenemeyenlere yine halkların tarihi öğretecektir.
Şimdiye kadar örülen tel örgüler ve mayın tarlaları Kürt ulusunun özgürlük mücadelesinin gelişmesini ve kazanımlar elde etmesini engelleyemedi, duvarlar da engelleyemeyecektir. Ancak buna rağmen, halklar arasına örülmek istenen duvarları kabul etmek veya bunlara sessiz kalmak bizim tavrımız olamaz. Bu duvarlar da zulmün bir parçasıdır ve bu zulme karşı çıkmak bizim görevimizdir. Devrim ve özgürlük mücadelelerini boğmak amaçlı yürütülen her faaliyeti teşhir etmek ve tavır almak bizim görevimizdir!
-Faşist Türk devleti örmeye başladığı duvarı derhal durdurmalıdır!
-Yaşasın Rojava Devrimi!
-Yaşasın Kürt Ulusunun Kendi Kaderini Kendi Tayın Hakkı!