Dersim Emek ve Demokrasi Platformu: Soykırımı kabul edip yüzleşin, mezar yerlerimizi açıklayın

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Dersim Soykırımı’nın 85. yılına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, soykırımla yüzleşeme çağrısı yapıldı.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Dersim Soykırımı’nın 85. yılına ilişkin basın açıklaması düzenledi.

Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, Dersim Soykırımı’nın 85. yılına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Dersim Emek ve Demokrasi Platformu, katliamın yıldönümüne ilişkin Seyit Rıza Meydanı’nda anma etkinliği düzenledi. Anmaya, Dersim halkı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP milletvekilleri Kemal Bülbül, Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, Tülay Hatimoğulları, Alican Önlü, Dersim Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, Dersim Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Özkan Tacar ve kurum temsilcileri katıldı.

Basın açıklamasının Türkçesini DAD Eş Genel Başkanı Kadriye Doğan, Kırmancki (Zazaca) olarak ise HDP üyesi Özcan Ateş okudu.

1937 Dersim Soykırımı’nın Dersim’in kara günü olduğu vurgulanan açıklamada, “Cumhuriyet Türkiye si 1925 yılında oluşturduğu ve tahkim ettiği Şark Islahat programıyla ve planıyla ülkede çoğunluğu oluşturan Kürt ve Alevi toplumsallığını ortadan kaldırmak, asimile etmek eğer direnç olursa da katletme planını Koçgiri den başlayarak Şeyh Sait, Ağrı, Zilan, Sason ve en son Dersim’ de uygulamaya başladı. 1937’nin 4 Mayıs’ında Mustafa Kemal başkanlığında meclis oturumunda yaptığı konuşmada “Dersim sorunu artık çözülmeli bu çıban kökünden ebediyen sökülüp atılmalıdır.” Çıban dediği şey; inancımız, tarihsel hafızamız, dilimiz, kültürümüz tam anlamıyla Réya Haq inancı ve Kürt kimliğidir. Buradaki Rıza Toplumsallığı; tekçi zihniyet için tehlike olarak görülüyordu” ifadelerine yer verildi.

Dersim Katliamının mimarları, Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmaktır!

“Dersim Hareket Planı”nın Atatürk müzesinde gururla sergilendiğin dikkat çekilen açıklamada, “Bu gerçek ortadayken hala Atatürk hastaydı, haberi yoktu sav ve söylemleri koca bir yalandan başka bir şey değildir. Dünya da herkes de bilir ki; Dersim Katliamının mimarları Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak’tır. Zamanın genelkurmay başkanı, başbakan ve cumhurbaşkanın bilgisi ve meclisin onayıyla gerçekleştirilmiştir. Unutulmamalıdır ki, Osmanlı’nın onlarca sefer düzenlediği coğrafyamızda Kürt Alevi – Réya Haq kültürü yok edilmek istenmiş. Hani bir söz vardır ya “ Dersim’e sefer olur, zafer olunmaz” bundan söylenmiştir” denildi.

Açıklamanın devamında şunlara yer verildi;

Kemalist zihniyet iktidarını tahkim ettikten sonra; 1921 anayasasını lağvedip, 1924 anayasasıyla Anadolu ve Kürdistan’da bulunan Etnik ve inançsal farklılıkları yok etmek, Tekçi İnkârcı, herkesi Türk, Hanefi Müslüman yapmak için Şark Islahat planını uygulamaya koymuş ve gerçekleştirmek için de her yolu mubah görmüştür.

Türk Dil teorisi, Turan fikriyatıyla Tenkil, Tedil, Asimilasyon uygulamaları bütün kurumları ile topyekûn bir savaşa girmiş ve Koçgiri ile başlayıp Şeyh Sait, Ağrı, Zilan, Dersim soykırımıyla günümüze kadar devam etmektedir. Bu tekçi, inkârcı, asimilasyoncu zulüm AKP-MHP Türkçü İslamcı zihniyet ön çekiminin devamı olarak sürüp gitmektedir.

  1. yılında unutmadığımız unutmayacağımız soykırımının mecliste kabul edildiği bugün yaşanan soykırımı lanetlemek, kaybettiğimiz canların yüce hatırası önünde saygıyla eğilirken; coğrafyamız, dilimiz, inancımız, hafızamız, varlığımız her gün elimizden parça parça alınıyor ve zulüm devam ediliyorsa, Réya haq Kürk Alevi olarak bu yok oluşa ve yok edilişe sözümüz olmalı.

Harde Dewreş toprağı ocaklarımız, ziyaretgâhlarımız, dilimiz, kültürümüz, tarihsel hafızamız, varlığımız yok ediliyorsa buna karşı söz ve direncin sahibi olamıyorsak toplumsallığımız tarih karşısında mahçup ve günahkâr olarak anılacağız.

Yine bu ülkede yaşayan kendisine aydın, demokrat, devrimci, sosyal demokrat kısacası ben insanım diyen her birey, siyasi grup veya partiler. İnancımız mazlum ve mağdurun yanında yer almayı Hakk bilir diye söz kuran Alevi kurum ve Federasyonları. Bu soykırım Hakikatini kabul ettirmeyi söze ve talebe dönüştürmeyip suskun ve kayıtsız kalıyorsa, yaşanan bu zülüm, soykırım karşısında suskunluk kayıtsızlık onaylama anlamına gelir.

Réya Haq ve bütün Alevi süreklerinin İnancında insanlık hakikatinde bütün suskunlar dardadır…

Bir kez daha,

Dersim Réya Haq coğrafyasından sesleniyoruz!

  • Seyitlerimizin mezar yerlerini açıklayın ve ailelerine teslim edin.
  • 1937 soykırımını kabul edip yüzleşerek Dersim halkından özür dileyin
  • Başta Dersim ismi olmak üzere köy ve mezra isimlerini iade edin
  • Dersim’in kayıp kızları ve çocukların akıbetini açıklayın
  • 1937’ de Elazığ İstiklal Mahkemelerinde mahkûm edilen canlarımızın akıbetini açıklayın
  • Genelkurmay, TBMM soykırım dönemi arşivlerini açın ve açıklayın

Son olarak; Ocaklarımızdan, ziyaretgâhlarımızdan, suyumzdan, coğrafyamızdan ellerinizi çekin!