Ecevit Piroğlu açlık grevi direnişini sonlandırdı

16 aydır Sırbistan’da tutuklu bulunan ve Türkiye’ye iade edilmek istendiği için 136 gündür açlık grevinde olan Ecevit Piroğlu, açlık grevi direnişini sonlandırdığını duyurdu.

Sırbistan’da 16 aydır tutsak ve 136 gündür açlık grevini sürdüren devrimci Ecevit Piroğlu için dün 15 kurum tarafından yapılan “açlık grevini sonlandırma” çağrısına bugün yanıt geldi.

Ecevit Piroğlu ilettiği mektupta; “Dün dostlarımızın yeni bir çağrısı tarafıma ulaştı. Bu aşamada “Açlık grevimi sonlandırmam ve tedaviyi kabul etmem” yönündeki çağrılarını esas alıyorum. Yeni bir durum değişikliğinde mücadelenin bir parçası olan açlık grevi direnişini yeniden gündeme alacağımı bildirerek, 136. Gününde açlık grevi direnişimi sonlandırdığımı ve tedaviyi kabul ettiğimi beyan ediyorum.” dedi.

Devrim şehitlerine layık olmaya çalıştığını belirttiği mektubunda Piroğlu; “Ben Ecevit Piroğlu. İşçi sınıfının ve ezilen halkların özgürce yaşayacağı sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya için mücadele yürüten enternasyonalist komünistim. Göğü fethe çıkan ilk komünarlardan bu yana onurlu kavgamızın diyetini canlarıyla ödeyen yoldaşlarımı saygıyla anıyorum. Onlara layık olmaya çalışıyorum.” ifadelerini kullandı.

Mektubun tamamı şöyle;

Ben Ecevit Piroğlu. İşçi sınıfının ve ezilen halkların özgürce yaşayacağı sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir dünya için mücadele yürüten enternasyonalist komünistim. Göğü fethe çıkan ilk komünarlardan bu yana onurlu kavgamızın diyetini canlarıyla ödeyen yoldaşlarımı saygıyla anıyorum. Onlara layık olmaya çalışıyorum.

Bizlerin vatanı yoktur. Zulüm neredeyse atlarımızı oraya süren bir geleneğin yürütücüleriyiz. Türkiye işçi sınıfının kurtuluşu için yürüttüğümüz mücadele günü geldi zindanlarda, günü geldi Taksim Gezi Direnişi’nde dalgalandı. Günü geldi ezilen Kürdistan halklarının IŞİD’e ve sömürgeciliğe karşı direnişinde Rojava’da bayraklaştı. Devrimcileri “terörist” olarak yargılamaya çalışan uluslararası saldırılara karşı 16 aydır da Sırbistan hapishanelerinde direniyorum. Türkiye’deki iktidarın “iadem” ile mahkûm etmek istediği herkesin bildiği gibi hiçbir zaman şahsım olmadı. Faşizm, şahsım üzerinden Gezi Ayaklanması ile Kürt özgürlük mücadelesinin ortaklaşması ve birleşmesi için verilen mücadeleyi mahkûm etmeyi amaçladı. İki halkın birleşik mücadelesini, milyonların özgürlük umudunu “terör” hamasetiyle yargılamak istedi. Buna karşı cevabım açlık grevi oldu.

Bu süre boyunca kaldığım tecritte, siz değerli dostlarımın ve yoldaşlarımın dışarıda sergilediği dayanışma eylemleri direncimin mayası oldu. Birleşik direnişimiz sonucu halen fiziken özgür olamasam da, iade süreci geçici olarak durduruldu ve tecrit uygulaması kaldırıldı. Bu süreç içerisinde direnişimiz bazı sonuçlar verdi, kazanımlar sağladı.

Dün dostlarımızın yeni bir çağrısı tarafıma ulaştı. Bu aşamada “Açlık grevimi sonlandırmam ve tedaviyi kabul etmem” yönündeki çağrılarını esas alıyorum. Yeni bir durum değişikliğinde mücadelenin bir parçası olan açlık grevi direnişini yeniden gündeme alacağımı bildirerek, 136. Gününde açlık grevi direnişimi sonlandırdığımı ve tedaviyi kabul ettiğimi beyan ediyorum.

Tüm dostlarımı ve yoldaşlarımı bir kez daha saygıyla ve hasretle selamlıyorum

Yaşamak direnmektir!

Berxwedan jiyane! 

Kaynak / Umut Gazetesi