İBRAHİM KAYPAKKAYA GÜZARGAHINDA, DEVRİMİN KIZIL BAYRAĞINA SAHİP ÇIKALIM!

İBRAHİM KAYPAKKAYA GÜZARGAHINDA, DEVRİMİN KIZIL BAYRAĞINA SAHİP ÇIKALIM!

Yeni bir dünya mümkündür yoldaşlar, dostlar;

Bize vaaz edilenin tersine, içinde yaşadığımız bu kapitalist sistem, insanlığın büyük çoğunluğunun canını teninden ızdıraplı bir kanama gibi ayıran-ya da anlık bir darbeyle heba eden-bu hayat biçimi, ne mümkün olan en iyi dünyayı temsil ediyor-ne de mümkün olan yeganeyi..

Asırlar ve binyıllar boyunca günlük yaşamın seyrini, insanlığın büyük çoğunluğunun ruhen ve bedenen cendereye mahkum etmiş, çekilmez ızdırap, katlanılmaz aşağılanma, şiddet ve yıkım, kör cehaletin ve batıl inançların kara pençesi altında ezmiş olması, bu acı çeken insanlığın suçu değildir- ne de varolmayan tanrının ya da tanrıların “iradesi” veya değişmez ve değiştirilemez “insan tabiatı”nın sonucudur.

Sömürücü ekonomik ve sosyal ilişkiler, kadınların sistematik olarak erkeklerin hakimiyeti altında yaşamaları, insanlık toplumunun çelişkili çıkarları temelinde farklı sınıflara ayrılması, insanlar arasında daima varolmamıştır.

Bütün bunlar, insanlık toplumunun, sömürenlerin ve ezenlerin hakimeyetinde bugüne kadar gelişmesinin ifadesi ve sonucudur. Ama tam da bu gelişmenin kendisi insanlığı, ne bugüne dek yaşanmış olanın, ne de hiç de böyle olması gerekmediği bir noktaya getirmiş bulunuyor.

İbrahim Kaypakkaya bu noktaya gelmiş olmanın bilinciyle genç bir komünist olarak, tarihin sahnesine fırlayarak, kendi emsallerini geride bırakarak, dünya devriminin kızıl bayrağını doruklara çekerek sistemle radikal kopuşu gerçekleştirme cüretinin adıdır.

Tüm bundan ötürüdür ki, İbrahim Kaypakkaya’nın temsil ettiği güzargah, bu köhnemiş dünyanın ızdırap ve köleleğine son verecek yeni dünyanın hayalini ve ruhunu temsil etmektedir.

Ölümünün 40. yılında düşman, O’nun adını dillendiren devrimci kitlelere azgınca saldırmakta, annesinin O’nun mezarını ziyaret etmesi bile suça teşvikten yargılanmaktadır.

Tüm bu sebepler yeterlidir, yerimizden sirkinip, caddelere fırlayarak, düşmana karşı yeniden saf tutarak, güçlerimizi yeni bir üst boyuta taşımaya muktedir olduğumuzu gösterecek bilince ve tarihi tercübeye sahibiz.

Bu tarihi tecrübeden dolayıdır ki, İbrahim Kaypakkaya’nın ifade ettiği gibi, “Bazı silahlar vardır yenilmez güce sahiptir, Marksizm-Leninizm-Mao Zedung düşüncesi böyle bir silahtır.”

Bu bilinç ve inançla 18 Mayıs’ta İbrahim Kaypakkaya’yı anmak için düzenleyeceğimiz yürüyüş ve etkinliklere tüm halkımızı katılmaya çağırıyoruz.

İbrahim Kaypakkaya Anma Komitesi