KÖLN (1. Şubat 2013) MİT elemanı Murat Şahin, “Ankara’da bağlı olduğum birimin başındaki ‘Teyze’ kod adlı bayan, Ömer’in fotoğrafını göstererek ‘Bu, Paris elamanı, hiç gördün mü, tanıdın mı, bu heval oluyor’ diye sormuştu. Teyze’nin gösterdiği ve ‘Parisli heval’ dediği kişi, Ömer Güney’in ta kendisidir” dedi.
Almanya’da yayın yapan Yeni Özgür Politika gazetesine konuşan MİT ajanı Murat Şahin, Paris katliamı zanlısı Ömer Güney’in kendisinin de bağlı olduğu birimde çalışan bir elaman olduğunu açıkladı. Şahin, “Ankara’da bağlı olduğum birimin başındaki ‘Teyze’ kod adlı bayan, Ömer’in fotoğrafını göstererek ‘Bu, Paris elamanı, hiç gördün mü, tanıdın mı, bu heval oluyor’ diye sormuştu. Teyze’nin gösterdiği ve ‘Parisli heval’ dediği kişi, Ömer Güney’in ta kendisidir” dedi.
Adı Devrimci Karargah operasyonu sonrası duyulan, İsviçre’de ikamet eden MİT ajansı Murat Şahin’le ilgili gazetenin geçtiği haber şöyle: İsviçre’de bizimle konuşmak için bağlantı kuran Murat Şahin, Paris katliamı zanlısı Ömer Güney ile ilgili bildiklerini paylaşmak istediğini söyledi. Kendisini tanıtan ve neden konuşmak istediğini izah eden Şahin, öncelikle isminin ve İsviçre’de yaşadığının gizlenmesini istedi. M.Z. rumuzuyla Milano’da yaşıyor gibi tanıtılmasını ve hangi operasyon sonrası isminin deşifre olduğunun belirtilmemesini şart koştu. Önce bunları kabul ettik. Ancak gazetemizin yönetimiyle konuştuktan sonra dönemin hassasiyeti ve manipülasyon ihtimalinin gözardı edilemeyeceğine karar verip bu şekilde yayınlayamayacağımızı aktardık. Bir süre sonra Murat Şahin’den bu şartlardan vazgeçtiğinin bilgisini aldık. Murat Şahin’in özgeçmişi bilinerek iddialarının verilmesinin, Paris katliamının aydınlatılmasına katkı sunacağını düşünürek, yayınlıyoruz. Üstelik Şahin, Paris Savcısı’na ifade vermeye hazır olduğunu da söyledi.
Devrimci karargah’a sızmıştı
Türkiye kamuoyu, Murat Şahin ismini Devrimci Karargah operasyon sonrası duydu. Emniyet ve savclılık ile MİT, bağlı sınırlı gazeteciler operasyon aşamasında farkındaydı. Ancak, Devrimci Karargah örgütüyle ilgili hazırlanan dördüncü iddianameyle birlikte Murat Şahin ismi ve görevinin yanı sıra nasıl serbest bırakıldığı da anlaşıldı. 2012 yılının Nisan ayında, Türk medyasına da yansıyan bilgiler şöyle:
İsviçre’de yaşayan Murat Şahin, Devrimci Karargah’a yönelik 6 Aralık’ta düzenlenen operasyon kapsamında gözaltına alındı. Şahin, Emniyet ifadesinde MİT elemanı olduğunu söyledi. Savcılık, bu bilginin doğru olup olmadığını MİT’e sordu. MİT Bölge Müdürlüğü yetkilileri İstanbul Adliyesi’ne gelerek savcılığa sözlü olarak bilgi verdi. MİT, bu görüşmede savcıya Şahin’in, Devrimci Karargah örgütüne sızması amacıyla kendileri tarafından görevlendirildiğini aktardı. Şahin, bir hafta tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Diğer şüpheliler hakkında iddianame hazırlanırken Şahin’in dosyası izin için Başbakanlığa gönderildi.
Dosyası ayrıldı
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı İsmail Tandoğan tarafından 16 sanık hakkında hazırlanan 47 sayfalık iddianamede, Murat Şahin’in dosyası MİT görevlisi olduğu gerekçesiyle ayrıldı. İddianamede, MİT mensubu Murat Şahin hakkındaki bilgi şöyle yer aldı:
“Şüphelilerden Murat Şahin’in İstanbul MİT Bölge Müdürlüğü tarafından şifai olarak görevli personelleri olduğuna dair bilgi vermesi ve değişen yasal düzenlemeler gereği hakkında kamu davası açılabilmesi için izin verilmesinin zorunlu olması, usuli işlemlerin neticelenmesi sonucunda geçecek süre, dosyada tutuklu şüphelilerin bulunması nedeniyle dosyaların ayrılmasına…”
TEKRAR İSVİÇRE’YE GELDİ
Gözaltından bırakıldıktan sonra yeniden görev yeri İsviçre’ye gelen Murat Şahin, deşifre olmasının ailesi ve aile çevresi üzerinde yarattığı etkinin yanı sıra kullanılıp atıldığı hissine kapıldı: “Beni MİT elamanı olarak KCK, Ergenekon, Devrimci Karargah davasının birleştirilmesinde tanık olarak kullanmak istediler. Ama savcılık ismimi deşifre edince ve MİT devreye geç girince işler tersine döndü, basına yansıdı ve bundan vazgeçtiler. Büyük ihtimal davayı birleştirmek için söylemleri benim üzerimden iletecek ve savcılığı yönlendireceklerdi.
Olay basına yansıyınca, babamın da baskısıyla artık bu işten çekilmeye karar verdim. Zaten benimle ilgili haberler de basında boy boy çıktı. Ya onlara sığınacaktım ya da ilişkimi koparacaktım.”
Nasıl mit elemanı oldu?
Murat Şahin, MİT ile ilişkisinin 2006 yılında başladığını söyledi. O dönem Türk Elçiliğinde çalışan Mutlu adında biriyle tanışıyor. Nasıl ve niye tanıştığını belirtmeyen Şahin, Zürih Konsolosluğu’na çağrıldığını kaydederek, devam etti: “Ben askerlik filan diye gittim. Mutlu bana ‘baban aranan siyasi biri. Türkiye’de aileniz de yaşıyor. Senin siyasetle alakalı olmadığını da biliyoruz. Bize çalışmazsan ailen tehlikeye girer. Sen de girersin. Artık seninle tanışmış olduk, geriye dönemeyiz. Sana maddi destek de sunuyoruz. Şimdilik 3 bin İsviçre Frangı, sonra yaptığın işe göre destek veririz. Zaten kimse senden tahmin etmez. Babanın konumunu kullan yeter. Herkes seni içine alır ve görüşür’ dedi. Ben de maddi sorunlarım olduğu için kabul ettim. Mutlu gittikten sonra yine Bern Büyükelçiliğinden Ali Doğan ile ilişkim sürdü. 2011 yılında İstanbul’da 1 Mayıs’a katıldım. Ali Doğan aradı. Ankara’ya git, dedi. Beni Ankara otogarında sivil kişiler aldı ve ‘Teyze’ diye birine götürdüler. Böylece Türkiye’de MİT ile ilişkim sağlandı. ‘Teyze’, sol örgütlere bakıyordu. Bundan sonra Türkiye’ye gelirsem kendilerine bildirmemi ve onlardan gelecek talimatlara uymamı söyledi.
2011 Aralık’ta Devrimci Karargah örgütüne ait notu götürmek için İstanbula gittim. Dönüşte beni 3 sivil alıp İstanbul Emniyeti’ne götürdüler, Burada MİT elamanı olduğumu söyledim. Ama Terörle Mücadele Şubesi’nden Serdar Bayraktar inanmadı. Savcılığa çıktım, MİT hala devreye girmemişti. Orada MİT elamanı olduğumu söyledim ama savcılık inanmadı. Sonra MİT devreye girdi, serbest bırakıldım. Yasa gereği MİT elamanlarının sorgulanması Başbakanlık iznine bağlandı. Zaten bu görüşmeler de basına sızınca, isim olarak deşifre oldum ve İsviçre’ye döndüm.”
Neden konuşmak istedi?
MİT elemanı Murat Şahin neden gazetemize konuştuğunu da şöyle izah etti: “Çünkü ortada bırakıldım. Resmi olarak hala MİT ajanıyım. Devrimci Karargah davasında Başbakanlığın emriyle serbest bırakıldım. Ama bu emir yazılı olarak mahkemeye verilmediği için her an tutuklanabilir ya da bir grubun hedefi olabilirim.”
‘Ömer’i resminden tanıdım’
Fransız savcının yaptığı açıklamanın ardından medyaya yansıyan Ömer Güney’in fotoğraflarından MİT’teki “Parisli heval” olabileceğinin kafasına takıldığını belirten Murat Şahin, internette saçılan diğer fotoğraflara da bakınca bunun “Parisli heval” diye tanıtılan kişi olduğunun netleştiğini söyledi.
‘Teyze’ fotoğrafını göstermişti
Murat Şahin anlatıyor: Ömer ile hiçbir yerde karşılaşmadım ve birlikte çalışmadım. Ankara’da bağlı olduğum birimin başındaki ‘Teyze’ kod adlı bayan, Ömer’in fotoğrafını göstererek “Bu, Paris elamanı, hiç gördün mü, tanıdın mı, bu heval oluyor” diye sormuştu. İlk defa orada resmini gördüm. Bana başka da birşey söylemedi. Belki de, Avrupa’da onu tanıyıp tanımadığımı, ilişkim olup olmadığını test ediyordu. Belki de bana Ömer’i deşifre etmek için fotosunu gösterdi. Yada başka bir neden. Ben de “tanımıyorum” dedim va sohbet öyle kapandı. Bana bir ara “Hollanda aldı ama ucuz yırttı, dikkat edin” demişti. ‘Teyze’nin gösterdiği ve “Parisli heval” dediği kişi, Ömer Güney’in ta kendisidir. Bundan eminim.
Kim bu çankaya’daki teyze?
Bizim birimin başıdır. 55-60 yaşları arasındadır. Uzun yıllar birimde çalışmış, tecrübeli bir bayandır. Sol örgütlere bakın birimdir bu. Kürt birimi ayrıdır. Ankara Çankaya’da tepeye doğru bir evde konumlanır. Özel bir dairedir ama MİT’e çalışır. Biz Ankara’ya gitiğimizde ‘Teyze’ ile orada buluşuruz. Ömer’in fotosunu da orada göstermişti. Karadenizli olduğunu duydum. Adını bilmeyiz ve soramayız. Bizim için sadece ‘Teyze’dir.
Elçilikler bilir
Avrupada sol örgütler ve Kürtlere karşı MİT faaliyetleri elçilikler bünyesindeki elamanlarla sürdürülür. Sokaktaki MİT elamanları talimatları bunlardan alırlar. Mesela İsviçre’deki görevli Bern Büyüklçiliğinde çalışan Ali Doğan’dır. Daha önce ise Mutlu’ydu.
Neden paris cinayetleri?
Bence Ömer tek başına değildir. O tetikçidir. O yanında uzman 2-3 iyi ajan olmadan bu işi yapamaz. Tek başına yapması imkansız. Aldığımız eğitimlerde de zaten tek başına yapılması uygun görülmez. Paris katliamı, MİT içindeki sertlik yanlılarının işidir. Çünkü öyle bir kanadın varlığını en iyi biz biliriz. MİT içinden JİTEM ve Ergenekon’a kadar. Bazıları savaşın devamından, Kürtlerin hiç bir hak almamasından yana, bazıları ise çözümden yana. Bence bu kanatların çekişmesinin bir ürünüdür. Ömer eğer tutuklanmasaydı, ya Paris’ten çıkarılır ya da başına birşey gelirdi. Eğer tetikçi o ise konuşmayabilir. Vaadler verilmiştir.
Sızma yöntemi nasıl?
Ömer Güney’in Kürt derneğine sızması, zaten bilinen bir yöntemdir. Avrupa’da derneklere sızmak kolaydır. Zor olan hedef seçilenlere yakın olacak kadar ilişki kurmaktır. Ömer tahmin ediyorum, dernek çalışanlarından daha keskin, daha atılgan, herşeyi yapan, koşan bir görüntü vererek güven kazanmıştır. Bu güven olmasaydı, bu kişilere bu kadar yakın olamazdı.
Fransızlara konuşur mu?
Fransa polisi ve yargısı can güvenliğimi garanti ederek bilgime başvurmak isterse, bildiklerimi onlara anlatırım.
İddianameye yansıyan anlatımları
Devrimci Karargah davasının iddianamesinde, Şahin’in anlatımlarına yer verildi. İddianamedeki anlatımlarına göre Zürih’te yaşayan Şahin, MİT’in görevlendirmesiyle Facebook’ta sol içerikli bir sayfa açtı. Sayfada Türkiye’den, kendisini ‘Deniz’ diye tanıtan Bayram Akdoğdu’yla tanıştı. DK’lı olduğu ileri sürülen Akdoğdu, çıkardıkları ‘Devrimci Cephe’ adlı dergiyi Zürih Halkevi’ne göndermek için Şahin’den aracı olmasını istedi. Şahin, Şubat 2011’de, örgütün askeri kanat sorumlusu olduğu iddia edilen ‘Faruk’ kod adlı Şemdin Şimşir’le tanıştı. Şahin, 1 Mayıs’a katılmak üzere İstanbul’a gelip Bayram Akdoğdu ile buluştu.
1 Mayıs’tan sonra İsviçre’ye dönen Murat Şahin, 2 Aralık 2011’de Şemdin Şimşir ve Eyüp Çelik ile buluştu. Şimşir, Şahin’in Türkiye’ye giderek, örgüt sorumlusu olduğu iddia edilen ‘Vural’ kod adlı Volkan Karakuş’a iletmesi için yazılı not verdi. Ayrıca ‘Vural sokaklar ve liselere yönelik faaliyetlerde bulunsun’, ‘Aşağıya adam yollayabilirse adam bulsun’ ve ‘Ayın 20’sine kadar dergi için net haber versinler’ şeklindeki sözlü notları da aktarmasını istedi. Şimşir, MİT’çi Şahin’e buluşma adresi olarak kardeşi Gülseren Poyraz’ın kitapçı dükkanını gösterdi. Şahin, DK’lı Volkan Karakuş ile buluşmak üzere 3 Aralık 2011’de Türkiye’ye geldi. İlk olarak, notun fotokopisini MİT’e veren Şahin, bir gün sonra Karakuş’la buluştu ve notları teslim etti.
Kaynak ANF