Özgür Politika Gazetesinin Adres Şaşıran Psikolojik Harp Konsepti Üzerine

Biz komünistler açısından halk saflarında siyaset, tarihsel argümanlara, analiz yeteneğine ve her şeyden önce doğru bilgiye dayanmaktadır. Halkı temsil eden bir kesimin bilgi kaynaklarının kirletilip çökertilmesi proleter sosyalizmin siyaset tarzı olamaz.

Türkiye işçi sınıfı tarihinin reformist ve geleneksel şoven siyasasından ideolojik anlamda köklü bir kopuşun biricik temsilcisi olan Kaypakkayacıların bazı müttefiklerimiz tarafından psikolojik harbin hedefi haline getirilmiş olması kabul edilecek bir durum değildir. Gerici ve feodal olduğu yönünde dünya çapında ikinci komünist enternasyonale bile kanıksatılmış olan Şeyh Sait hareketinin demokratik rezervlerine arkeolojik bir kazı yapmış olan Kaypakayacı demokratik kuvvetlerin bir sömürge valiliği olarak sunulması Özgür Politika gazetesi açısından bir utanç belgesi gibi durmaktadır.

Biz tabi bütün devrimci, demokratik, Kürt yurtsever kurumlarını genelleştirerek tutum almak istemiyoruz ama her mahalli seçim dönemi burjuva milliyetçi bazı kliklerin halkın birliğini sorumsuzca baltalamak istedikleri anlaşılmaktadır. Biz komünistler açısından doğada hiçbir madde yekpare ve mutlak olmadığı gibi sosyal alanda beliren davranış ve kategorilerde bütün toplumun genel çıkarının ortak bir ifadesi olamamaktadır. Tarihi yapmak için karşı karşıya gelen bütün sınıfların karşıtlarıyla antagonist, yani çözümü zora dayalı uzlaşmaz çelişkilerinin olmasının yanında bizzat kendi aralarında bile tarihsel anlamda uzlaşı yoluyla giderilebilinir çelişkileri bulunmaktadır. Siyaset biliminde yıkıcı propaganda silahını dost sınıf ve tabakalara yöneltmek aynı zamanda ideolojik zayıflığın bir belirtisi olmaktadır.

Yeni Özgür Politika gazetesi bu haberi en kısa zamanda tekzip etmeli ve demokratik kamuoyundan özür dilemelidir. Dersim Belediyesi’nin gerilla ve halkın mezarlık ve benzeri kutsal mekanlarını tahrip edeceği yönündeki iftiraları halkın kendi arasındaki kin ve düşmanlığı tahrik edecek bir niteliktedir. Belki ağır olacak ama bu konuda sorumluluk sahibi devrimci, yurtsever çoğunluğu tenzih ederek söylüyoruz; bu kirli ve tahrikçi politika tamda Kürt varoluşunun karşısına tarihsel anlamda düşmanca dikilmiş olan Kemalizm’den ödünç alınan bir silahtır.

Bizim amacımız tarihsel anlamda haklı bir halk hareketini içinden çıkan ve karşı devrime hizmet eden bu olumsuz tutumlar yüzünden mahkûm etmek değildir. Amacımız; ideolojik mücadele vererek sorunların felsefi köklerine neşter vurmak ve halkların mücadelesi için daha yüksek bir seviyede birlik kurmaktır. Bu anlamda Kürt yurtsever hareketine de önemli sorumluluklar düşmektedir. Böyle bir yayın anlayışı egemen sınıfların ekmeğine yağ sürecek provakatif bir nitelik taşıdığı için bu haberi hazırlayıp servis eden görevliler hakkında soruşturma açılmalıdır.

Kapitalist üretim ilişkileri ve pazar ekonomisini güçlendirmek için servis edilen propaganda biçimi biz devrimcilerin bir metodu olmamalıdır. Tarihin bilinen ilk savaş kitabını yazan Çinli kumandan Sun Tzu’nun “Rakibini Psikolojik Olarak Çökertme Taktiği” halk sınıf ve tabakaları üzerinde denenmemelidir. Sorunların çözümünde toplumun ruh haline etki ederek sonuç almanın biçimi ikna edici ve barışçıl metotlardan geçmektedir.

Biz komünistler açısından halk saflarında siyaset, tarihsel argümanlara, analiz yeteneğine ve her şeyden önce doğru bilgiye dayanmaktadır. Halkı temsil eden bir kesimin bilgi kaynaklarının kirletilip çökertilmesi proleter sosyalizmin siyaset tarzı olamaz. Tarafsız olan toplulukları etkilemek için hileye başvurmak burjuva sınıfının en belirgin siyasi ahlakıdır. Gerek yerli ve gerekse de uluslararası toplumları gerçek bilgilerle ve devrimci gerçeklerle etkilemek ancak kalıcı bir politik zafer getirebilir. Bir politik toplum için her şeyi gözden düşürmek, temsilcilerini, önderlerini, simgesel temsiliyetlerini küçük göstermek ve içten parçalamaya çalışarak halk ile karşı karşıya getirmek, tamda Sun Tzu’nun 2500 yıl önce düşman uluslar için ön gördüğü yıkıcı yöntemlerin kendisi olmaktadır. Politik mücadelede rakiplerini iftira yoluyla ekarte etmek ise, sermaye iç güdüsüne koşullanmış burjuvazinin en pespaye silahıdır…

Dersim Belediyesi’nin Sütlüce köyünde yapmak istediği katı atık arıtma tesisi halbuki daha önce belediye iktidarında olan HDP’nin imzaladığı bir projeydi. Kürt halkının Avrupa’da sözcüsü olduğunu iddia eden Yeni Özgür Politika gazetesi meslek etiği gereği halka doğru bilgi vermekle yükümlüdür. SMF’nin yerel yönetim alanındaki yetkilisi Maçoğlu’nu burada halka karşı kolluk kuvvetlerin başında bir sömürge valisi gibi göstermek vicdansızlık ve hukuksuzluktur. Demokratik halk ittifakına zarar veren bu hileli habere tepki göstermek bütün devrimci ve yurtsever kamuoyunun görevidir.

Bu gazetecilik çizgisi ideolojik olarak emekçi ve yoksul Kürt halkıyla sınıfsal çelişkileri olan Avrupa merkezli göçmen ve orta sınıf tüccar kesiminden beslenmektedir. Dönemin komünist aydın kesiminin hapishanelerde çürütüldüğü Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara Valisi Nevzat Tandoğan; “Bu memlekete komünizm lazım olursa onu da biz getiririz.” demişti. Kürt nüfuzun yoğun olduğu illerde komünist bir muhalefete sabır gösterememek bazı burjuva Kürt milliyetçileri nezdinde aynı tarihsel olguyu çağrıştırmaktadır.

Sonuç olarak bizim yerel seçimleri içeren genel politik hattımız; başta devrimci, yurtsever Kürt halkı olmak üzere her milliyetten halkların en geniş kesimiyle birleşmek ve anti komünist bütün odaklarla çetin bir ideolojik mücadele yürütmektir: “Birlik-Mücadele-Daha Yüksek Birlik” ilkesi budur.

gazetepatika21.com/