PKP MK: Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Gonzalo Düşüncesı̇yle, Sosyalı̇st Devrı̇me Doğru!

Peru Komünist Partisi MK, Başkan Mao’nun doğum gününe ilişkin yaptığı açıklamada, “Marksizm-Leninizm-Maoizm, proletarya anlayışı, onun doğruluğu ve geçerliliği, yeryüzünde komünist olan hepimiz için başlangıç noktasıdır” dedi.

Peru Komünist Partisi Merkez Komite (PKP MK), Başkan Mao Tsetung’un 129. doğum yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı.

Başkan Mao’nun doğum gününü kutlayan PKP MK açıklamasında, “Bu 26 Aralık’ta Marksizmin üçüncü büyük zirvesi olan Başkan Mao Tsetung’un 129. yıldönümünü anıyor ve kutluyoruz. Bunu, bugün kapitalizmin ideolojik, siyasi, sosyal ve ekonomik alanlarda genelleşmiş bir krizini ifade eden Peru toplumunun en kötü anını yaşarken yapıyoruz. Bunu, evrensel ideolojimizin üçüncü, yeni ve üstün aşaması olan Marksizm-Leninizm-Maoizm’i ve Perulu Komünistler için stratejik, özel ve temel bir ideolojik silah olan Gonzalo Düşüncesini savunarak ve uygulayarak yapıyoruz.

Marksizm-Leninizm-Maoizm, proletarya anlayışı, onun doğruluğu ve geçerliliği, yeryüzünde komünist olan hepimiz için başlangıç noktasıdır. Marksizm-Leninizm-Maoizm’den, sınıf mücadelesinin ortasında, ulusal ve dünya gerçekliğini anlar ve dönüştürürüz” ifadeleri kaydedildi.

Açıklamanın devamında, “Başkan Gonzalo’nun da belirttiği gibi Komünist Partimiz, ideolojimizde ısrar ederek asla vazgeçmeyeceğimiz bir görev olan dünya proleter devriminin hizmetinde Peru’da devrim için mücadele etmeye devam ediyor ve edecektir.

Ülkedeki mevcut durum bize ne gösteriyor?

Halkın geniş kesimi kapitalist sömürü ve baskıdan bıkmış, kendilerini temsil etmeyen bir devleti reddetmekte ve seçimlerin ülkeyi halkın yararına dönüştürmediğini anlamaya başlamıştır. Kendilerini temsil etmeyen bir devleti reddediyorlar ve ülkeyi halkın yararına dönüştürmenin yolunun seçimler olmadığına işaret ediyorlar” denildi.

“Olağanüstü hal, sokağa çıkma yasağı, halka karşı katliam, aşırı sağcı darbenin ve onun başkanı Boluarte’nin eserleri olduğu, “ancak kan devrimi boğmaz, aksine onu besler. Halk Savaşından çıkarılan dersler halkın kolektif bilgeliğinin bir parçasıdır ve kesinlikle kitleler “Dökülen kan asla unutulmayacak!” diye ajitasyon yapmaktadır. Yoksullar, köy öğretmeni Pedro Castillo’nun göreve geldiği ilk günden düşüşüne kadar egemen sınıflar tarafından uygulanan kötü muameleyi, ırkçılığı, nefreti kendilerininmiş gibi hissediyorlar. Ve onlar bunları uygulamaya devam ediyorlar, çünkü bu onların gerici ve halk karşıtı özünün bir parçasıdır” sözlerinin yer aldığı açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Halkımızın çocuklarına karşı gerçekleştirilen baskı ve cinayetleri sınıfsal bir öfkeyle kınıyoruz. İşlenen korkunç suçlardan ordu ve polis şeflerini, Kongre’deki aşırı sağcıları ve onların fiili başkanını sorumlu tutuyoruz.

Maoizm bize akılla, avantajla ve sınırsız mücadele etmeyi öğretir. Proletarya ve halk, büyük burjuvazinin herhangi bir fraksiyonunun ya da başka birinin yanında yer almadan, ana bayraklarını sıkıca tutarak kendi yollarını izlemelidir. 1980’den beri yürüttüğümüz Halk Savaşı başarıya ulaşmamış olsa da yarı-feodalizme, bürokrat kapitalizmine ve emperyalizme güçlü bir darbe vurarak halkın yolunu geliştirmiştir.

Maoizm’in bu büyük gerçeğini bir kez daha hatırlamanın ve her şeyden önce uygulamanın tam zamanıdır:

Ayaklanma, başarısızlık, tekrar ayaklanma, tekrar başarısızlık ve yıkıma kadar bu böyle devam eder: Emperyalistlerin ve dünyadaki tüm gericilerin halkın davasına karşı mantığı budur ve bu mantığa asla karşı çıkmayacaklardır. Bu Marksist bir yasadır. Emperyalizmin vahşi olduğunu söylediğimizde, onun doğasının asla değişmeyeceğini, emperyalistlerin asla satırlarını bırakmayacaklarını ya da Buda olmayacaklarını ve böylece yıkılışlarına kadar devam edeceklerini kastediyoruz.

Savaş, başarısız ol, tekrar savaş, tekrar başarısız ol, tekrar savaş ve zafere kadar böyle devam et: Bu halkın mantığıdır ve asla buna karşı duramayacaklardır. Bu da bir başka Marksist yasadır”

‘Abimael Guzmán’ın kalıcı örneğiyle halkımız yeni zaferler kazanacaktır’

Açıklama, “İşçi sınıfı 170 yılda dünyayı sarstı, sosyalizmi gerçekleştirerek onu yeniden inşa etti ve bunu tekrar yapacak. Bir komünist için aksini düşünmek perspektif kaybı ve ideolojinin terk edilmesi anlamına gelir. Marksizm-Leninizm-Maoizm dünyadaki komünistlerin ideolojik birliğinin temelidir; bu nedenle şu anki görev Marksizm-Leninizm-Maoizmi proletaryanın ideolojisi olarak hakim kılmaktır.

Peru tarihinin en büyük devrimcisi Abimael Guzmán’ın kalıcı örneğiyle halkımız yeni zaferler kazanacaktır. Marksizm-Leninizm-Maoizm ve Gonzalo Düşüncesi’nin ışığıyla Partimiz, halkla bütünleşerek ve onlara gönülden hizmet ederek, dünya proleter devriminin bir parçası olarak Peru sosyalist devrimine önderlik edecek ve onu doruğa ulaştıracaktır” şeklindeki sözlerle sona erdi.

ozgurgelecek45.net